Kahramanmaraş'ta 13. Uluslararası Türk Halkları Geleneksel Spor Oyunları Sempozyumu Başladı

Uluslararası İş Birliğiyle Düzenleniyor

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, Kırgızistan Manas Üniversitesi ve Sütçü İmam Üniversitesi iş birliğinde düzenlenen 13. Uluslararası Türk Halkları Geleneksel Spor Oyunları Sempozyumu, 30-31 Ekim tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. Sempozyumun açılış töreni Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi'nde yapıldı.

10 Ülkeden 130 Bildiri

Kırgızistan, Tataristan, Yakutistan, Tuva, Hakasya, Özbekistan, Kazakistan, Çin ve Türkiye'nin de bulunduğu 10 farklı ülkeden 130 bildiriyle katılım sağlanan sempozyumda, 'Geleneksel Oyun ve Sporların Tarihi ve Uygulamalı Gelişim Süreci', 'Geleneksel Oyun ve Sporların İnsan Gelişimindeki Önemli Rolü ve Önemi' ve 'Türk Dünyası ve Akraba Toplumlarında Etnik Spor Oyunlarının Yeniden Doğuşu' gibi ana konular ele alınacak.

Ata Sporlarının Önemi Vurgulandı

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, ata sporlarının Türk milletinin ruhunda var olan kahramanlık ve asaletin tezahürü olduğunu belirtti. Görgel, "Kahramanmaraş olarak biz, geleneksel sporların yeniden ihyasında öncü bir şehir olmaktan büyük bir gurur duyuyoruz. Geçtiğimiz günlerde şehrimizde Türkiye Kısa Şalvar Güreş Şampiyonası ve 1. Dünya Karakucak Güreş Şampiyonası'nı büyük bir coşkuyla gerçekleştirdik" ifadelerini kullandı.

Kültürel Birliktelik Vurgusu

Başkan Görgel, sempozyumun Kırgızistan Manas Üniversitesi, Sütçü İmam Üniversitesi ve Büyükşehir Belediyesinin ortak emeğiyle gerçekleştiğini söyledi. Görgel, "Bu yıl da 10 farklı ülkeden 130 bildiriyle katılım sağlanıyor olması, Türk dünyasının kültürel birlikteliğine verilen değerin bir yansımasıdır. Aramızda Kırgızistan, Yakutistan, Tataristan, Tuva, Hakasya, Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan, Çin ve ülkemizin farklı şehirlerinden gelen çok kıymetli bilim insanlarını, yöneticileri ve kültür temsilcilerini ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz" dedi.

Geleceğe Yönelik Temenniler

Başkan Görgel konuşmasını şöyle sürdürdü: "Biz biliyoruz ki; bir milletin yeniden dirilişi, binasal dönüşümlerin yanında kültürüne ve değerlerine sahip çıkan ruhuyla da mümkündür. İşte bu sempozyum da o ruhun, o ortak bilincin bir yansımasıdır. Türk dünyasının birlik ve beraberliğini güçlendiren bu sempozyumun, kültürümüze, gençliğimize ve geleceğimize hayırlı olmasını diliyorum."