Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin Ulaşımda Net Sıfır Emisyon Yol Haritası
Projesi ile 2053 yılına kadar sera gazı emisyonlarını sıfırlayacak somut
politika hedefleri ve stratejileri geliştirileceğini belirtti. Bakan Uraloğlu
ayrıca, dün gerçekleşen depremde İstanbul’un ana ulaşım akslarında hiçbir
problem yaşanmadığını da bildirdi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin Ulaşımda Net Sıfır Emisyon Yol Haritası
Projesi’nin lansman töreninde konuştu. Bakan Uraloğlu sözlerine dün Marmara
Denizi'nde meydana gelen ve başta İstanbul olmak üzere çevre illeri etkileyen
depremlerden dolayı vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini sunarak başladı.
Bakan Uraloğlu, “Ülkemizin ana ulaşım yapıları olan, Yavuz Sultan Selim
Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Avrasya
Tüneli, Marmaray, Osmangazi Köprüsü ve Çanakkale Köprümüzde herhangi bir
olumsuzluk yaşamadığımızı ifade etmek isterim. Yine İstanbul’un ana ulaşım
akslarından D-100, TEM ve Kuzey Marmara Otoyolu gibi yollarımızda hiçbir
problem oluşmamıştır.” açıklamasında bulundu.
“Ulaşım Sektörü, Küresel Sera
Gazı Emisyonlarının Yüzde 21,11’ini Oluşturarak Dünyada Üçüncü Sırada”
Bakan Uraloğlu, ulaşım sektörünün
medeniyetlerin yükselişinde ve insanlığın ilerlemesinde her zaman belirleyici
bir rol oynadığını vurguladı.
Kervanlardan trenlere, at arabalarından kamyonlara, denizleri aşan
kadırgalardan bugünkü dev yük tankerlerine uzanan bu uzun yolculukta, ulaşım
araçlarının ve sistemlerinin sürekli olarak dönüşüme uğradığına dikkati çeken
Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Bu değişim dünya genelinde fosil
yakıtlar gibi enerji kaynaklarının hızlı bir biçimde tüketilmesinin ve bunun
sonucunda ortaya çıkan karbon salınımının artmasının kaynağı olmuştur.
Günümüzde ulaşım sektörü, küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 21,11’ini
oluşturarak dünyada üçüncü, yüzde 20’lik payıyla Türkiye’de ise ikinci sırada
yer almaktadır.”
Uraloğlu, söz konusu verilerin
ulaşım sektörünün iklim değişikliğiyle mücadelede kritik bir rol üstlendiğini
açıkça ortaya koyduğunu belirtti. Küresel iklim değişikliği ve doğal
kaynakların sınırlılığı gibi gerçeklerin ulaşım sektörünü değişime zorladığını
dile getiren Uraloğlu, bu değişimin sadece bir zorunluluk değil, aynı zamanda
insanlığın geleceğine yönelik bir sorumluluk olduğunu da ifade etti.
“Çevre Bilinci Hizmet
Anlayışına Liderlik Etmekten Gururluyuz”
Uraloğlu, lansmanı
gerçekleştirilen Türkiye’nin Ulaşımda Net Sıfır Emisyon Yol Haritası
Projesi’nin de bu sorumluluğun bilinciyle atılmış stratejik bir adım ve
geleceğe dair güçlü bir vizyonun ifadesi olduğunu söyledi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı
olarak, iklim kriziyle mücadelede öncü bir rol üstlendiklerini anlatan
Uraloğlu, çevreye duyarlı, karbon emisyonunu azaltan ve hızlı, güvenli,
ekonomik ulaşım sistemlerini hayata geçiren projeler geliştirdiklerini
açıkladı. 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda, attıkları her adımda
çevresel sürdürülebilirliği ve ekonomik kalkınmayı bir arada ele aldıklarını
kaydeden Uraloğlu, “Kurumsal karbon ayak izi hesaplamasını Türkiye’de ilk
gerçekleştiren bakanlık olarak çevre bilinci hizmet anlayışına liderlik
etmekten gururluyuz.” dedi.
Somut Politika Hedefleri ve
Stratejileri Geliştirilecek
Bakan Uraloğlu, 2015 yılında
kabul edilen Paris Anlaşması’nın, iklim değişikliğiyle mücadelede küresel bir
hedef sunduğunu ve tüm ülkelerin ekonomik kapasitelerine ve sorumluluklarına
göre bu mücadelede katkı sağlamalarının amaçlandığını anımsatarak “Ülkemiz,
2021 yılında Paris Anlaşması’na taraf olarak 2053 net sıfır emisyon hedefini
açıklamış ve bu önemli adımla iklim değişikliğiyle mücadeledeki kararlılığını
bir kez daha ortaya koymuştur.” diye konuştu.
Söz konusu hedefin, çabalarına
ivme kazandırdığını ve daha yaşanabilir bir dünya için harekete geçtiklerini
söyleyen Uraloğlu, bu doğrultuda Bakanlık olarak Avrupa Birliği ile Mali İş
Birliği kapsamında ‘Türkiye’nin Ulaşımda Net Sıfır Emisyon Yol Haritası’
projesini başlattıklarını dile getirdi. Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam
etti:
“Projemiz, ulaşım
faaliyetlerinden kaynaklanan emisyonları sıfıra indirmek için kapsamlı bir yol
haritası oluşturmayı hedeflemektedir. Tüm ulaşım türlerini kapsayan bu proje
ile 2053 yılına kadar sera gazı emisyonlarını sıfırlayacak somut politika
hedefleri ve stratejileri geliştirilecektir. Sektördeki karar alıcıların
politika oluşturmasını destekleyecek bir emisyon modeli hazırlanacaktır.
Ayrıca, sıfır emisyon hedefine ulaşmayı hızlandıracak kritik projeler
belirlenerek, bu projeler için gerekli finansman modelleri ortaya
konulacaktır.”
23 Yılda 290 Milyar Dolarlık
Yatırım
Son 23 yılda gerçekleştirdikleri
290 milyar dolarlık yatırımla, mobilite, lojistik ve dijitalleşme odaklı birçok
projeyi hayata geçirdiklerini söyleyen Bakan Uraloğlu, “Attığımız her adım,
sürdürülebilir kalkınmaya katkı sunarak gelecek nesillere daha yaşanabilir bir
dünya bırakmamızı sağlamaktadır. Milli elektrikli tren setlerimiz, elektrikli
araçlar için artan şarj istasyonlarımız, bisiklet yollarımız, ekolojik
köprülerimiz, sürdürülebilir havacılık yakıtı politikalarımız, yeşil denizcilik
projelerimiz; çevre dostu ulaşım anlayışımızın somut göstergeleridir.”
açıklamasında bulundu.
Bakan Uraloğlu, ulaşım kaynaklı
karbon emisyonlarını azaltma hedefi doğrultusunda, Türkiye’nin dört bir yanını
yüksek standartlı ve kesintisiz bir ulaşım ağıyla bağlamaya yönelik yatırımları
da aralıksız sürdürdüklerini belirtti.
“Fiber Optik Ağı Altyapımızı
Karayolu Ağlarımızda 20 Bin Kilometreye Çıkaracağız”
Akıllı Ulaşım Sistemleri’nin
(AUS), trafik akışının iyileştirilmesi yoluyla emisyonların azaltılmasını
sağladığını söyleyen Uraloğlu, “Kooperatif AUS test ve Uygulama Koridoru ile
dünyadaki yenilikçi teknolojilerin ülkemizde uygulanması gerçekleştiriyoruz. Bu
kapsamda İstanbul ve Antalya’da Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemleri (K-AUS)
pilot uygulamalarına başladık. Akıllı ulaşım sistemlerini yaygınlaştırmak için
fiber optik ağı altyapımızı karayolu ağlarımızda 20 bin kilometreye
çıkaracağız.” şeklinde konuştu.
Karayolu altyapısını genişleterek
bölünmüş yol uzunluğunu 6 bin 101 kilometreden 29 bin 734 kilometreye
çıkardıklarını söyleyen Bakan Uraloğlu, “Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı
hedeflerimiz doğrultusunda, 2053 yılı itibarıyla bu uzunluğu 38 bin 60
kilometreye ulaştırmayı planlıyoruz.” dedi.
“Intermodal Taşımacılık
Projemizle Çevre Dostu Çok Modlu Taşımacılığı Destekliyoruz”
Demiryolu altyapı projelerine de
öncelik vererek yolcu ve yük taşımacılığında karayolundan demiryoluna geçiş
sürecini hızlandırdıklarının altını çizen Bakan Uraloğlu, “2025’te 13 bin 919
kilometre olan demiryolu ağımızı 2028’de 17 bin 500 kilometreye, 2053’te ise 28
bin 600 kilometreye çıkararak çevre dostu ulaşım sistemlerini güçlendirmeyi
hedefliyoruz. Demiryolunda yük taşımacılığı payını yüzde 5’ten yüzde 22’ye
yükseltmek için Intermodal Taşımacılık projemizle daha güvenli, dengeli ve
çevre dostu çok modlu taşımacılığı destekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Projelerimiz Tamamlandığında
433 Kilometre Bisiklet Yolunu Hizmete Sunmuş Olacağız”
Kent içi ulaşımda da çevre dostu
çözümlerle fark yarattıklarına dikkati çeken Bakan Uraloğlu, Türkiye genelinde
434 kilometresi tamamlanan ve 92 kilometresi devam eden kent içi raylı sistem
projelerinin, Sirkeci-Kazlıçeşme Yeni Nesil Ulaşım Projesi gibi yenilikçi
çalışmalarla şehirlerde emisyonları azalttığını kaydetti. Bakan Uraloğlu,
bisiklet ve paylaşımlı araç sistemleriyle entegre çalışan bu projelerin, sıfır
emisyonlu toplu taşıma ve mikromobilite araçlarının kullanımını artırarak temiz
bir ulaşım altyapısı oluşturduğunu belirterek sözlerine şu şekilde devam etti:
“Şehirlerarası yollarımızda 96
kilometre bisiklet yolu tamamlanırken 38 kilometrelik kısmın yapımı devam
ediyor ve 199 kilometrelik bisiklet yolu için projelendirme çalışmalarında sona
yaklaştık. Hatta bitirdik. Projelerimiz tamamlandığında 433 kilometre bisiklet
yolunu hizmete sunmuş olacağız. Kentsel Hareketlilik Merkezleri projelerimizle
de şehir içi ulaşımda sürdürülebilir çözümler geliştiriyor, 9 ilimizde bu
çalışmalarımıza devam ediyoruz.”
Türkiye Kart projesiyle de tek
ödeme sistemini hayata geçirerek farklı şehirlerde aynı toplu taşıma kartı veya
mobil uygulama üzerinden ödeme imkânı sunacaklarını söyleyen Uraloğlu, “Ayrıca
‘Entegre Hareketlilik’ uygulamamızla farklı ulaşım seçeneklerini tek bir
dijital platformda birleştirerek kullanıcılara gerçek zamanlı bilgi, yolculuk
planlaması ve tek ödeme kolaylığı sağlayacağız. Bu sistem hem ulaşımı
kolaylaştıracak hem de emisyonların azalmasına katkı sunacaktır.” dedi.
Şehirlerarası Otobüsler ve
Ağır Tonajlı Araçlar İçin Şarj İstasyonlarının Kurulmasına Yönelik Hazırlıklar
Sürüyor
Fosil yakıtlardan temiz enerjiye
geçişte elektrikli araçların kritik bir rol oynadığını belirten Uraloğlu, 2025
Mart itibarıyla Türkiye’de 28 bin 717 elektrikli araç şarj soketi bulunduğunu
ve bunların yüzde 30’unun şehirlerarası yollarda, yüzde 70’inin ise şehir
içinde yer aldığını belirtti.
Uraloğlu, binek araçların yanı
sıra şehirlerarası otobüsler ve ağır tonajlı araçlar için DC Megawatt şarj
istasyonlarının kurulmasına yönelik hazırlıklarının sürdüğünü bildirdi.
Uraloğlu, söz konusu altyapının ağır taşıtların sıfır emisyona geçişini
hızlandırarak Türkiye’nin küresel lojistik merkez olma vizyonuna güç katacağını
ifade etti.
“50 Havalimanımız Havalimanı
Karbon Akreditasyonu Programı’ndan Sertifika Aldı”
Havacılık sektöründe ise
Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) düzenlemeleriyle çevreci yakıt
kullanımını teşvik ettiklerini anlatan Bakan Uraloğlu, “Karbonsuz Havalimanı
Projesi ile 50 havalimanımız Uluslararası Havalimanları Konseyi’nin Havalimanı
Karbon Akreditasyonu Programı’ndan sertifika aldı. Fosil yakıtlı apron
araçlarını elektrikli araçlarla değiştirme sürecini de başlattık” açıklamasında
bulundu.
“Denizcilikte Dekarbonizasyon
Projesi Kapsamında Hibe ve Kredi Desteği Sağlayacağız”
Bakan Uraloğlu, denizcilikte ise
yeşil liman sertifikaları, yeni yatırımlar ve teşviklerle emisyonları
azalttıklarını belirtti. Eski gemilerin
çevreci sistemlerle yenilenmesini desteklemek için hurdaya ayrılan gemilerin
yerine inşa edilen yeni gemilere hurda bedelinin 1,5 katı; alternatif enerji
sistemleriyle donatılanlara ise 2,5 katı teşvik verdiklerini ifade eden
Uraloğlu, “Denizcilikte Dekarbonizasyon Projesi kapsamında Avrupa Komisyonu ve
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) iş birliğiyle 20 milyon euro hibe ve 50
milyon euro kredi desteği sağlayacağız. Bu kaynak da liman ve filo
yatırımlarında çevreci teknolojiler için kullanılacak.” dedi.
Bakan Uraloğlu, ayrıca gemi
yakıtlarındaki kükürt oranının binde 5’ten binde 1’e düşürmeyi hedeflediklerini
belirterek Limanlar Kanunu’ndaki düzenlemeyle emisyon bazlı ücretlendirme
sistemi kurulmasını planladıklarını kaydetti.
“Marmaray Projemizle 62 Milyon
Ton Karbon Emisyonu Azaltımı Sağladık”
Enerji verimliliği ve çevresel
sürdürülebilirlik için karayolu ağında da Güneş Enerji Santrali (GES)
yatırımlarına devam ettiklerini kaydeden Uraloğlu, iki ilde 6,6 MW kapasiteli
santraller devreye alınırken, altı ilde de yeni santraller için çalışmaların
başladığını bildirdi. Demiryolu ağında ise 200 MW kurulu güce sahip GES
projeleri planladıklarını söyleyen Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Kurumsal karbon ayak izi
hesabını yapan ilk Bakanlık olarak, yıllık karbon ayak izimizi yaklaşık 2,3
milyon ton karbondioksit eşdeğer olarak hesapladık. Marmaray projemizle
2013’ten bu yana 62 milyon ton karbon emisyonu azaltımı sağladık. Kesintisiz
trafik akışı oluşturmak amacıyla yaptığımız karayolu yatırımları sayesinde de
yıllık 5,2 milyon ton daha az karbondioksit emisyonu salımı gerçekleştirdik. Bu
azaltımları karbon borsalarında krediye dönüştürerek sıfır emisyon projelerine
kaynak yaratmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
Uraloğlu ayrıca ulaşımda sıfır
emisyon hedefini destekleyen, “Elektrikli Skuter Yönetmeliği”, “Ulaşımda Enerji
Verimliliğinin Artırılmasına İlişkin Yönetmelik”, “Kombine Taşımacılık
Yönetmeliği” ve “Karayoluyla Taşınan Yüklerin Denizyoluna Aktarılmasının
Desteklenmesi Hakkındaki Yönetmelik” gibi düzenlemelerle çevre üzerindeki
olumsuz etkileri en aza indirdiklerini de belirtti.
Türkiye’nin Ulaşımda Net Sıfır
Emisyon Yol Haritası Projesi’nin, Türkiye’nin ulaşım sektörünü çevresel,
ekonomik ve toplumsal açıdan temiz ve yaşanabilir bir geleceğe taşımak için
atılmış kararlı bir adım olduğunu belirten Uraloğlu, “Bu proje, yalnızca sera
gazı emisyonlarını azaltmakla kalmayacak; aynı zamanda ekonomik büyüme, enerji
verimliliği ve yaşam kalitesinde artış gibi çok boyutlu faydalar
sağlayacaktır. Gelecek nesillere daha
temiz, sağlıklı ve yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için kamu, özel sektör,
akademi ve sivil toplumun ortak bir vizyonla iş birliği içinde hareket etmesi
büyük önem taşımaktadır. Bu yolda, ulaşım ekosistemindeki tüm paydaşlarımızla
el ele vererek 2053 net sıfır emisyon hedefimize kararlılıkla ilerleyeceğiz.”
dedi.